ASANSÖRDE NASIL KALDIM / Teyfik KARADAŞ


Dikey olarak yük ve yolcu taşımacılığı yapmaya yarayan motoru araçlara asansör denir. Asansörler genellikle konutlarda, hastanelerde, alışveriş merkezlerinde, spor tesislerinde, üst geçitlerde ve otellerde kullanılmaktadır ve hayatımızı kolaylaştıran önemli bir araçtır. Elektriğin kesildiği veya arızalı olduğu anlarda asansör olmadan evimize merdivenlerden çıkarken ne kadar zorlandığımızı hepimiz biliyoruz. Özellikle yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın büyük sıkıntılar yaşadığına tanıklık ediyoruz. Bu nedenle asansörler evimizde iş yerimizde günlük olarak kullandığımız hayatımızın ayrılmaz parçalarından biridir.

Asansörler çalışırken hayatımızı kolaylaştıran önemli bir araç olduğu gibi içinde olduğumuz anda arızalanması, elektriğinin kesilmesi durumunda bizlere tarifi mümkün olmayan büyük korkular da yaşatmaktadır. Halat kırılması, hidrolik boşalması gibi büyük arızalarda ise insanların yaralanmasına veya ölümüne bile sebep olmaktadır.

Günlük yaşamında her insanın asansör arızası, asansör kazası veya asansör yolculuğu gibi konuların birinde yaşadığı önemli bir olayı veya unutamayacağı bir anısını mutlaka vardır

Ben de bu nedenle size asansörde yaşadığım bir anımı, dolayısıyla yaşadığım büyük bir korkuyu anlatmak istiyorum.

Geçen yıl Eylül ayının ilk cumartesi günüydü sanıyorum. Hanımın arabasının muayenesini yaptırmak için araç muayene istasyonuna gittim. Randevum saat sekizde olduğu için görevliler ilk sırada bizim arabanın işlemini başlattılar. Arabanın muayenesi eksiksiz olarak tamamladı. Muayene işlemi tamamlandıktan sonra aracı bana imza karşılığı teslim ettiler. Bende aracı teslim aldıktan sonra acele olarak çarşıya doğru hareket ettim. Bir fırının önünde durup sabah kahvaltısı için ekmek ve simit aldım. Fırından çıkınca hiçbir yere uğramadan doğrudan eve gittim. Eve varınca arabayı sitenin bahçesine nizami şekilde park ettim. Ekmek poşetini alarak ana kapıdan binaya girdim.

Kapısını açıp tek basıma asansöre bindim. Evime çıkmak için dört numaralı tuşa bastım. O ana kadar, o gün yaşadığım her şey normaldi. Güne güzel başlamıştım. Ezan okunurken sabah namazına kalkmıştım. Araba muayeneden sorunsuz geçmişti. Ne yolda ne muayene istasyonunda canımı sıkacak, moralimi bozacak olumsuz bir durum yaşamamıştım. Asansöre binince olanlar oldu. Kızılca kıyamet koptu. Asansör üçüncü katı geçip dördüncü kata çıkmadan elektrikler kesildi. Asansörün içinde yapa yalnız tek basıma mahsur kaldım.

Asansörün kapısına yumrukla vurarak " Kurtarın beni" diye avazımın yettiği kadar bağırıyorum duyan olmuyor. Eşime " Safiye" diye bağırıyorum, duymuyor. " Komşular beni kurtarın" diye bağırıyorum cevap gelmiyor. Birilerine telefon aracılığıyla ulaşmak istiyorum, telefon çekmiyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Soğuk soğuk terlemeye başladım. Şahadet kelimesi getirdim. İhlas suresini okudum. Fani dünyada geçirdiğim yarım asırlık sürenin basit bir muhasebe sini yaptım. Bir anda ömrümün nihayete erdiğini ve oracıkta öleceğimi düşündüm. Asansörde geçirdiğim her dakika benim aleyhime çalışıyordu. Haleti ruhi yem saniyeler geçtikçe değişiyor, beynimde fırtınalar kopuyordu. Nasıl oldu anlayamadım. Bir anda 112 acil yardım telefonunu aramak aklıma geldi.

Telefonuma 112 numarası tuşlayıp arama butonuna basar basmaz telefon çaldı. Ben 112 telefonun çalma sesini duyar duymaz nasıl rahatladığımı kelimelerle anlatamam size.112 servisinde görevli bey efendinin " Size nasıl yardımcı olabilirim" sesini duyunca dünyalar benim oldu. Karşıma çıkan görevliye " Kahramanmaraş İli Onikişubat İlçesi Binevler Mahallesi... Sitesinde asansörde mahsur kaldım. Zor durumdayım. Devletimden beni kurtarmasını talep ediyorum" dedim. Görevli bey efendi de bana " Rahat ol. Panik yapma. En kısa sürede seni kurtaracağız" dedi. Benim telefon görüşmem bittiği anda

komşulardan birinin bana yardım etmek için asansörün kapısını açmaya çalıştığını fark ettim. Komşu kapıyı hafiften açıp bana derin derin nefes al deyince dünyalar benim oldu.

Ben 112’yi aradıktan altı dakika sonra itfaiye görevlileri bir Hızır gibi binaya intikal ettiler. Asansörün kapısını bir levye yardımıyla açıp beni elimden tutarak çıkardılar. Pala bıyıklı kırmızı baretli itfaiye çavuşu beni asansörden çıkartmak için elimden tutunca mutluluktan ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bu kadar ivedi şekilde itfaiyecilerin olaya müdahale ettiğini görünce bu milletin bir ferdi olmaktan bir daha gurur duydum. İftihar ettim. Bu arada eşim itfaiyecilerin gürültüsü duyunca dışarı çıktı. İtfaiyecilerin beni asansörden çıkarttığını görünce bir hoş oldu. Ne yapacağını şaşırdı. Göz yaşlarına hâkim olamadı.

Asansörde yaşadığım olayı arkadaşlarıma anlattım. Konunun uzmanı olan arkadaşlar asansörlerde havalandırma sistemlerinin çok iyi olduğunu ve havasızlıktan dolayı bir rahatsızlık olmayacağını söylediler. Benim u hususta bilgim olmadığı için korktuğumu anladım. Devletimizin yetkilileri asansör konusunda zaman zaman halkı bilgilendiren programlar yaparsa yararlı olur diye düşünüyorum. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Mevla’m hiçbir kimseyi benim gibi zora düşürmesin.

Asansörde kaldığınız zaman 112 acil numarasını aramayı unutmayın, Devletimizin görevlileri en kısa sürede sizi kurtaracaktır.

3 yorum:

  1. Dillerine salik

    YanıtlaSil
  2. Diline sağlık hocam, yine çok değerli bir konuya parmak bakmışsınız. Teşekkür ederim güzel ömürler dilerim.

    YanıtlaSil