Tespih;
her ceylanın vuruluşunda damla damla kan, toprağa bastığı ayak izleridir.
Tespih;
haşre dek yokluğa hüküm giymiş bir dervişin boynunda berat fermanıdır.
Tespih;
bir slogandan bir slogana kurşun kurşun sayılan kutlu cinlerin ayak sesleridir.
Tespih;
güzel bir rüyadan uyanışta sayıklarken yüze nakşolunan tebessümler dizisidir.
Tespih;
hiç kopya çekilemeyen hayat okulunda en zorlu sınavdır.
Tespih;
sicili bozuk memurların hiç de beğenmediği yasalarla yargılandıklarında
kendilerinden esirgenmeyen gönül buseleridir.
Tespih;
yoldaşın yoldaşa sadakasıdır.
Anladığım kadarıyla; Musa Yıldız tespih istemiş o da vermemiş. Musa inatlaşmış. Zamanında verilseydi iş buraya gelmezdi. H.Keklikci.
YanıtlaSil