gönlümün gölgesi
düştü ummana,
yankılandı dalgalarında
sadası
sevdası
döndü çöle,
ateş oldu
dağlarında
naz/ar etmek
yakinleşmekti muradı,
yığılıp kaldı
eteklerine
sardı yeniden
umuduna,
can bularak
cânân’ından..
düştü ummana,
yankılandı dalgalarında
sadası
sevdası
döndü çöle,
ateş oldu
dağlarında
naz/ar etmek
yakinleşmekti muradı,
yığılıp kaldı
eteklerine
sardı yeniden
umuduna,
can bularak
cânân’ından..
*** HA DÜŞTÜ DÜŞECEK KALBİMİZ
dağ
bizi
sever
biz
de dağı
b/akışımız
‘sükut
sûreti’nde
tutuşur
gönlümüz
hüzzam
makamı’nda
aşktan
özge
ne
var ki
soyunuruz
gayrisini
bir
bir
kesiliriz
pür
dikkat
rikkâtle
'sarkacın
kalbi’nde
bir
o yana
bu
yana bir
salınıp
dururuz
ha
düştü
düşecek
kalbimiz;
dem’indeyiz
artık
soylu eylem'in..
*** KAFDAĞINI ARAYAN ANKA KUŞU
güneş
kanatlarını
açtı
geçti
üzerimden
yaktı
benliğimi
bana
bende oldu birden
pervane
oldum etrafında
yandım
ataşlarına
kül
oldum
bir
zaman aralığı bekledim
an
geldi küllerimden doğdum
kanat
çırptım mütemadiyen
düştüm
yeniden yollarına
ben
yolumdan
yolum
benden geçmedi
ararım
hâlâ
kafdağımı..
KIŞIN ARDINDAN GÜMRAH KOŞU
yağsın kar
dağlara ovalara
ırmaklara çaylara
susuzluğumuzca
örtsün bir baştan
bir başa
çarşaf gibi beyaz
tüm yeryüzünü
yatak yorgan olsun
sarıp sarmalasın
bir kundak misali
alsın koynuna
börtü böcek nebatat
dalsın uykuya sonsuz
çağırsın engin dinginliğine
yol alalım aydınlığında
yağsa içimize bir de
çözülse kalbimizin kırağıları
kışın ardından gümrah koşarken
yeniden doğuşa..
KADİM ŞEHİR MARAŞ
tarihten koşup gelen
kadim şehir Maraş,
‘yorgun savaşçı’ misali
kartal yuvasında
yorgunluk çıkarırcasına
yaslar sırtını Ahırdağı’na,
ayaklarının altında
engin ovaları
uzanırken sonsuzluğa
ve sağında Ceyhan
solunda Aksu ırmağı
bir kuşak gibi
sararken belini
seyreder ufukları
yaylalarında oynaşır ceylanları
uçuşur düzlüklerinde turaçları,
dağları sırdaşı olur
geçit vermez yolları yoldaşı,
tutunur sevdasına
tellerine vurur sazının
çığırırken türkülerini
savurur semaya,
davullar çalınıp
halaylar çekilirken
güvercinler sığırcık kuşları
başlatırlar göksel şölenlerini
tarihin tanıklığında
nice harpler gördü
yiğitleri destanlar yazdı
kahramanlıkları düşmedi dillerden,
Mekke Medine Bağdat Şam
Kudüs Kahire Semerkant Buhara
Bakü Grozni Kırım Mostar
Saraybosna Kurtuba
kardeş şehirleri oldu
içinden nehirler geçen
trenler geçen şehir,
kıyam halinde daim
Anadolu’nun bağrında
sürdürür duruşunu mütevekkil..
***
YOL VER YÜZÜN GÖREYİM
ömrüme ömür kattın
hayatı sen’le tattım
gecem, gündüzüm oldun
bahtımda güneş ay’dın
geçmiş, geleceğimsin
dilim lâl, ilk hecemsin
bana selâm gelecek
başım göğe erecek
kanatlanıp uçarım
seyri âlem ederim
asil, güzel dileğim
yol ver, yüzün göreyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder