BİR ÇUVAL TAŞ SIRTIMDA/ H. Ahmet ERALP

 
Bir çuval taş sırtımda, cehennemden birer kor hepsi.
Bir çuval taş sırtımda, cennetten birer gül hepsi.
Müjdem olmuş her biri, ağırlık değil hafifleten birer umutla.
Bir çuval taş sırtımda, korlaşıp yakmaya dursalar yanmaya yüzüm yok.
Bir çuval taş sırtımda, gül olup kokularını yaysalar dikene sözüm yok.

Bir çuval taş sırtımda, düğümünden kelepçelenmiş bileklerime; kaçsam benimle, koşsam benimle, kalsam benimle.
Bir çuval taş sırtımda, birer birer terk edip sonra çuvalımla kelepçelelenmiş yüreğime.

Bir çuval taş sırtımda, gezdirmedikleri diyar kalmadı beni; konaklatmadıkları tek bir han kalmadı, ne hanlarda lezzet var ne hancılarda.

Bir çuval taş sırtımda, hangi dostun kapısını çalsam bir taş daha ekleyip kapatıyorlar kapılarını yüzüme bile bakmadan.

Bir çuval taş sırtımda, Sahibimdedir bu kelepçenin anahtarı; açsa da bayram açmasa da . . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder