UNUTTUK, AFFET ALLAH'IM!/Bekir BÜYÜKKURT

'Sekerat anında bir dava-fikir adamı!'

Taşrada, soğuk sokaklarda, sokak lambası altında, dava türküleri dinleyerek afiş asıp, fikir teatisinde bulunduğumuz günleri unutup; Ankara'da davanın kaymağını yemekle meşgul olduk. Affet Allah'ım!

Bir simidi beş kişiyle yiyip millet olmanın heyecanını yaşadığımız samimi günleri unutup;  fix menü yemekli programlarda tabaklarımızı doldurmakla meşgul olduk. Affet Allah'ım!

Açlıktan kaynaklanan mide gurultularımızı bastırsın diye dava türküleri söylediğimiz günleri unutup; hazımsızlık problemi yaşadık. Affet Allah'ım!

Soğuk kış günlerinde dolmuşa binecek parayı bulamayıp kilometrelerce yolu dava ve fikir için vecd ile yürüdüğümüz günleri unutup; son model arabalarımızla mevkidaşlarımıza caka satmakla meşgul olduk. Affet Allah'ım!

İki odalı, sobalı evlerimizde milletin derdi ile dertlendiğimiz günleri unutup; kaloriferli, klimalı, dört artı bilmem kaç odalı dairelerimizde, lüks villalarımızda millete çekeceğimiz nutukları düşünmekle meşgul olduk. Affet Allah'ım!

Kutlu bir milletin ferdi olaraktan millet ile birlikte olduğumuz günleri unutup; fildişi kulelerimizden fikir ve dava adamlığı yaptık. Affet Allah'ım!

Millet hastanesinde doktor kuyruğunda sıra beklediğimiz günleri unutup; uz. opr. doktorları ayağımıza getirdik. Affet Allah'ım!

Ay sonunda faturaları ve mutfak masraflarını denkleştirmenin çilesini çektiğimiz günleri unutup; modası geçmiş yenilenecek ev eşyalarının, yeni yılda modelini yükseltmeyi düşündüğümüz arabalarımızın ve yeni gayrimenkullerimizin peşinde koştuk. Affet Allah'ım!

Sigortalı, asgari ücretle helalinden kazancın peşinde koşturduğumuz günleri unutup;  bilmem kaçıncı şirket ortaklıklarımızın kulu-kölesi olduk. Affet Allah'ım!

İşçi ve memur ağabeylerin bağış ve yardımlarıyla fikir ve dava ocaklarımızı tüttürmeye çalıştığımız günleri unutup; ihale ve fuar peşinde yaltakçılık yaparak kucaklarda terledik. Affet Allah'ım!

Dava ve fikir çerçevesinde, seküler ve maddeperest dünyanın dayatmalarına karşı dik durma gayreti içerisinde olduğumuz günleri unutup; fikir ve davanın yeri burası değil deyip seküler dünyada gırtlağımıza kadar maddeye boğulduk. Affet Allah'ım!

Çocuklarımıza en iyi geleceğin iman, ahlak ve karakter ile olacağını söylediğimiz günleri unutup; çocuklarımızın geleceği adına ceplerimizi şişirmek ve banka hesaplarımızı kabartmakla meşgul olduk. Affet Allah'ım!

Adamlığın temel kriterini karakter ve şahsiyet olarak gördüğümüz günleri unutup; adamlığı para ve makamla eşdeğer gördük. Affet Allah'ım!

Bir kalp kırmanın Kabe’yi yıkmaktan da kötü olduğunu unutup; dostlarımızın kalbini kırdık, gönlünü paramparça ettik. Affet Allah’ım!

Zamanında bize sunulan haram kazancı, adam aldatmacayı, dolandırıcılık yapmayı, riyakarca davranmayı elimizin tersiyle bir kenara itip Muhacir gibi, Sudanlı Zenci Musa gibi alın teri olan hamallığı tercih ettiğimiz günleri unutup; nereden geldiğine bakmadan daha fazla kazanmayı, çalıştırdığımız işçilerin hakkını gasp etmeyi vicdanımızı bastıracak yöntemler kullanarak gavura bırakmadık. Affet Allah'ım!

“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder