BAĞIŞLA BENİ! / Memduh ATALAY









Her kuyuya düştüm, her korkuda ben varım
Bu yüzyılın renginde değilim belli
Buğdaya babamdan beri bir kötücül meyil
Cennetten kesmesem de umudu
İçmesem de sofrasında bulundum tüm sarhoşların
Kollarına girdim türkülerini dinledim geceler boyu
Tüm dilencilerin ve yolda kalmışların adres sorduğu
Yakışmıyor bunları söylemek doğrusu
Günahları gösteren lambayı kıstım
Küntü türaba ikliminde gezerim günde beş vakit
Çoğunlukla geçmiş gelecekle düş gibi
Tek kanatlı kuş gibi
Silik bir yazı gibi mesela
Bir yok olan bir kalbime ağan bulut gibi senin yankın
Aşkın okunmaz kıyılarında
Kimi sevdimse senin için sevdim
Sana inandığım için kullarına inandım
Ölümü öğreten o yalansız güneş
Ey sonsuz merhamet
Mürvetini gördüğüm bu kalp senin
Bağışla beni!
Bağışla beni
Baharda naz başlasın
Ölümler düğün olsun
Acılar yavaşlasın

Ellerim uzanırken kadim memnu meyveye
Başa dönen çaresizliğim bin bir sırat
Düştüğüm kuyularda adın muskamdı tutundum ona
Gece nöbetlerinde yarı sayrı yarı deli
Neron değilim ateşim de yok Roma için
Her sevdada kendimi yaktım belli
Uykusuz gecelerden savrulan dumanlardan
Mahzun bırakılan dert ortağım çaydan
Kaçan namazdan –ok saplanır sanki –
Eşya gölgesinden dünya tozundan
Görünme hevesinden teknik putlardan
Dile gelmesi mümkün olmayan susunca anlaşılan
Kederlerimin son durağından
Umutla geldim bağışla beni!
Bağışla beni
Baharda naz başlasın
Ölümler düğün olsun
Acılar yavaşlasın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder