Çocuğuna en cesur isimleri koyar: Ali, Hamza, Ömer, Yavuz, Mert, Cesur,
Yiğit... Ancak tedbire boğar. "Aman ha etliye sütlüye karışma, suya sabuna
dokunma" öğüdü de onundur. İsmiyle aldığı terbiye arasına sıkışan zavallı
çocuk hakkını aramak bir yana hak arayandan bile uzaklaşır!
Çocuklarına gençlik, delikanlılık günlerinde nasıl bıçkın delikanlı
olduğunu nasıl ateşin sevdalarda piştiğini anlatır ama çocuğunun sevdadan da
delikanlılık raconundan da uzak kalmasını ister!
Gençliğinde ocaklarda, derneklerde, cemiyetlerde nasıl çalıştığını nasıl
idealist dava adamı olduğunu, afiş, pankart astığını, nasıl bildiri dağıttığını
anlatır ama çocuğuna gelince "aman ha çocuğum bunlar karın doyurmuyor önce
iş, önce ekmek" diye öğütler vererek kapitalizmin Keynes'i kesilir!
Namazı en ufak bir bel ağrısında bile oturarak kılar ama piknikte
çömelmiş vaziyette kebap yellemekten veya eğilerek göbelek toplamaktan
çekinmez!
Hiçbir partiyi geri çevirmez dahası "Başkanım siz rahat olun burası
sizin " der ama bir oy bile çıkmaz oradan ki zavallı başkana teselli
ikramiyesi olsun ama yine de o başkanla münasebeti kesmemeyi de bilir!
Cuma namazından jet hızıyla çıkar ama maçın uzatmalarında bile ekrana
çakılı kalır!
Futboldan, siyasete, eğitimden, ticarete her şeyi bilir ama eşsiz
kurtarıcı beklerken ferdi sorumluluğunu ihmalden çekinmez!
Teravihi hızlı kıldıran imamı, cumada hutbeyi kısa tutan hatibi,
“güzel" fetva verecek müftüyü bilmekte de ustadır!
Kâh Yaşar Nuri kolaycılığından, kâh Nihat Hatipoğlu romantizminden, kâh
Mustafa Karataş hikmetinden nasiplenir ama pratiğini, günlük hayatını esastan
değiştirecek ana kaynaklara mesafe koymayı da bilir!
Çocuğuna iyi bir Müslüman olmasını öğütler sürekli ama haliyle, tavrıyla
deneme sınavını namazdan daha çok önemsediğini belli ettiğinin farkında
değilmiş gibi davranır!
Çocuğun dersi önemli değil diye başlar cümlesi aslolan ahlakı diye devam
eder ama ahlakının güzel dersinin kötü olduğunu duyduğunda yüzünün değişen
rengini gizlemeye çalışması da vasıflarındandır!
Allah’a hayırlı evlat diye dua eder ama kız ise doğan çocuk yüzündeki
gölgeyi gizleme gereği duymaz!
Neyi yaşıyorsa, âleminde ne varsa onunla ilgili ayetler hadisler okur
ama kendi arızasını, kamburunu gösteren emirlerden haberi yokmuş gibi
davranmayı da bilir!
Ramazanın has müminidir, kurbanın İbrahim mirasçısıdır ama yılbaşında çaktırmadan piyango almayı, çoluğa-çocuğa tatlı, çerez
getirmeyi de ihmal etmez!
Kendinden olan memura, âmire daha rahat ama kendinden olmayana ölçülü
olmayı yani öğretmene, imama diklenmeyi ama bankaya şapkasını çıkararak girmeyi
sorun olarak görmez!
Dünya malı dünyada kalacak, kefenin cebi yok der ama dünya malı için öz
kardeşiyle bile bıçaklı silahlı kavga etmekten çekinmez!
Ehli dünyanın gayri meşru ilişkilerini yadırgar ama aynı ilişkileri
“gönüldaşım, arkadaşım, dostum” sıfatları ile kendi yaşamaktan çekinmez!
Zor zamanda konuşmaktan, tavır almaktan çekinir ama kalabalığa karışıp
hıncını almakta da mahirdir!
Hacdan kıyma makinesi, umreden aklı telefon alması da özelikleri
arasındadır!
Evladına, damadına, kardeşine, komşusuna ödünç vermemek için param yok
diyebilir ama İhlâs Finansa ya da Albaraka Türk’e kâr payı için parasını
yatıracak kadar da serbest piyasa uzmanıdır!
Bir hocayı, bir âlimi iki kez dinlese yüzlerce hata bulabilecek kadar
ölçüyü aşar ama Kemal Sunal filmlerini onlarca kez dinlemekten sıkılmamayı her
seferinde ilk kez izliyormuş gibi davranabilmeyi de başarabilir!
Bütün bu vasıflar Anadolu insanının her mahalleye bir cami konduran
cömertliğini, mesele kutsal değerler olduğunda savaş alanına yeni savaşçılar
sürüşünü, din bahsi olduğunda elinde keserle baltayla meydana çıkışını,
değneğini bırakarak çoban olarak gittiği Avrupa’nın merkezine Türk mührünü
vuruşunu, evladını askere davulla zurnayla gönderişini, cebinde parası olmadığı
halde hesap ödemek ister gibi yapan şirinliğini görmeme engel değil! Biz
böyleyiz! Ve bu satırların yazarı iki kez denediği Türklükten istifa
teşebbüsünden vazgeçtiyse bu milletten daha güzel millet olmadığı içindir!
Rabbim ne güzel ne güzel Rabbim
Müslüman Türk yaratılmak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder