Şimdi yokluğunda kederim
derin
Ateşler buz kesildi
sıcaklar serin
Başka bir çiçeğe değmiş
ellerin
Baharı neyleyim yazı
neyleyim
Sihirli lambanın söndü
ışığı
Hasretle beklenir aşkın
eşiği
Kalbimi kaplayan bu
sarmaşığı
Cilveyi neyleyim nazı
neyleyim
Gözümde ırmaklar deryaya
taştı
Mecnun çölleri hasretle
aştı
Ham ervah bu yolda
çileyle pişti
Nağmeyi neyleyim sazı
neyleyim
Yokluk hırkasında nakış
olmuşum
Kalbe saf tutturan bakış
olmuşum
Yürekten söze akış olmuşum
İçe işlemeyen sözü
neyleyim
Mansur yoldaşımdır Hakkın
yolunda
Cemalini aramışım kulunda
Gönlü görmezlerin akıl
oyununda
Aşktan taşra düşen özü
neyleyim
Ruhu meze yapıp bedene
dalan
Sevda bir ateştir bu dünya
yalan
Cana varamayıp cesette
kalan
Göz izi taşıyan yüzü
neyleyim
Aşk yolunda bahtımı
kara yazdılar
Mansur gibi beni dâra
yazdılar
Sınavım çetindir zora
yazdılar
Dünyaya dalan gözü
neyleyim
Sivasî olmadı madalyan
ünün
Gamla kederle geçti her
günün
Ahirette olacak senin
düğünün
Dünyalık düğünü toyu
neyleyim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder