Gece nöbetini devrederken
sırdaşına
Mehtabı uğurlar iken
usulca
Gözü yaşlı, gönlü hüzün
dolu
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Âlemin hüznünü aralarken
güneş
Bir tarafta Sen, ötede
nar-ı ateş
Ellerim semada dilim duada
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Yıldızlar perdelerini
indirirken
Her ne varsa semada ve
arzda
Durmaksızın O'nu tesbih
ederken
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Ressam değilim, fırça boya
bilmem
Sazende değilim, nota ezgi
bilmem
Fakir bir dilenciyim İlahi
Kapında
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Kafiye dizemem şair
değilim
Aklamam nefsimi, çünkü
mücrimim
Ölüme müştakım, çemberdeki
akrebim
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Ten fani, aşk baki unutma
bunu
Edeple kat eder âşıklar
yolu
Gönlüm sürur içim ümitle
dolu
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Rüzgârla Hû zikrine durur
ağaçlar
Öter o ağaçlarda elvan
türlü kuşlar
Tevekkül ehli sırtını
Rabbine yaslar
Hep Sen'i dilenirim
er-Rezzak'tan
Ey O'na binit olma
payesini
İsminde taşıyan Burak!
Sakın ha! Kalma dergâhtan
ırak,
Son demin gelmeden,
bitmeden durak
Nasipsizleri de Rızkını
Veren'den
Hep AŞKI dilenirim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder