/bekir büyükkurt'a/
böyle böyle büyüyeceksin
sair bilgilerden arı
sızar gibi anahtar
deliğinden
tekmelemek yerine
kapılardan geçeceksin
somut bir renk cümbüşü
ve güneşi ardında bırakıp
muson cevherlerince
kitaplardan kurtulmuş
bastonlardan ergimiş demir
damlasıyla
ay doğmalarıyla sabahlı
havalara
üç kere yedi on eder
sloganlarıyla hemde
samırdanarak olmaz
bak inanmıyorsan tut
kendi gözlerinle nabzımı
alayını kov tellerinden
telgrafların bakışlarının
alayını
bir gecede döküldü
saçlarının
perde arkalarına denk
gelen zehirli yoncalar
böyle böyle büyüyeceksin
sana düşen ankaların kanadında
***
kas ağrılarımdan ezgiler
savrulur
sağa sola sokağa bak
söylüyorum
en iyi bildiğin türküyü
çal
kafamızı şişirme
***
ayazlarına mil çekildi
simyaların
bozuldu
bıçaklar ve mızrak on
ikiyi gösterdiğinde
balkabaklarından
emdirilen şırıngaların büyüsü
paranoyak bu devrin bütün
insanları
uzun ve kirli tırnaklarla
saksılarda yetiştirilen
bunca
yoğuşmalı kombi sesine
dört delikli dört köşe
düğmeler
kalkan kenarında
katırların kunlaması
suça iştirakten hakim
huzurlarında
bu siyah çantayı astığında
dallarına
dalların parmakları
benzemez bulgur aşına
geç karşıma kalbim
peşin pişman olalım
işlenmemiş tüm günahlarımıza
her kavak kabuğu
yontularımdan önce
böğründen iyice şişlerim
şelaleleri
şimşeklere at sürer kesme
çalılıkları
merhemler yara gezer
sırtımda
her kanın kanı
kalbiminkinden aynı mı
kim aklımdan aldıysa aklımı
ak ellerle kınalı kınasız
ak ellerle
bağrında harman yakıp
üfleyivermeli surların
kale dibindeki tortularını
daha yeni gelebildik asıl
mevzuya:
sen azraille israfili
karıştırıyor olmalısın
burnunun sivri ucundan
damlayan zekasıyla
şimdi gelir Bekir dar
sokakları sonsuzlaştırarak
bertaraf olduklarımızdan
taraf olur her yanışımıza
valilik önlerinde eylem
yapar kahkaha atarız sonra
böyle büyürken mahal
vermez büyülenmemize
bizim Bekir başka büyüler
büyüklenmelerimizi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder