Ey gönlümün
sultanı, eşgimin yadigarı,
Gözden uzax
eyleme, yaxşı saxla vügarı,
Galbimi dağlama
sen, Köroğlu’nun Nigar’ı,
Garip ellerde
galan menim tikanlı gülüm,
Tebiete gaytarım,
gafesteki bülbülüm.
Eşgde
sabit-gademlik şerbetini içirttin,
Seni üretken
seven dostlarını incittin,
Nebi’nin Hecer’i
tek, menim yanımda cüttün,
Bunlar oldu
beyhude ömür geldi dayandı,
Melek-il Mevt
gelmeden bütün galpler de yandı.
Eger ki bayatı
desem, alemler ağlar,
Ayrılığın derdini
bilip çekenler ağlar,
Dosttan galbi
inciyen, olar nigaran ağlar,
Gözlerimi
yollarda goyma cananım betsi,
Feslimiz gış
feslidir, tez gel gar yolu kesti.
İlahi naçaram
men, galpler uzah yol gısa,
Emrin ile Süleyman
ulaşmıştı Belkıs’a
Ta San’a’dan
götürüp gelmişti Kudüs’e,
Bele bir
gavuşmağı mene de nasip eyle,
Canım o zaman al,
hüsnüne vasıl eyle.
***
RIZA
Esme ey nesimi-bi-vefa söndürme çerağımı,
Kesme menim bu yolumu dosttan gelen sorağımı
Gönül dosta vuslat için mesirede seyreyliyer,
Dosta vuslat olmasa ger, firakında gör neyliyer?
Yanan gönül arasa da pervane tek şem’i daim,
Men isterem dostun yüzün, istemenem cennet naim
Ağlar goyma meni ey dost, tut elimden çıxart yola
Sen baxmazsan bu yüzüme garibin halı nola?
Gece gündüz zikrim sensen, talebim rızandır ey dost’
Maksudum muradım sensen, dünya-ukbam sensen ey dost!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder