“Türkü dinlerken size itidal tavsiye
ediyorum Ahmet Bey…”
Öncelikle Fakire ve Türk gençliğine
yapmış olduğunuz fikirli tavsiyeler için teşekkür ediyorum.
Yola çıkmadan, yazıya ya da derse
başlamadan önce türkü dinleme tavsiyenizden ve kutlu cuma sohbetinde ara ara
yapmış olduğunuz tavsiyelerden bahsediyorum.
Sizi türkü dinlerken haddim olmasa da
biraz gözlemledim.
Siz yerde otururken sanki başınız tavana
değiyordu, ruhunuz sanki bedeninizden ayrılmıştı, aklınız ise bumerang gibi
yerinden fırlayıp Şeyhşamil'e, Orhan Gazi'ye ve fakire gıdalı fikirlerle vurup
vurup dönüyordu.
Nizam-ı Âlem Türk'ü şair Fazlı Bayram,
mızrabını sazın teline değil de kalbinizi saran kılcal damarlara vuruyordu
sanki.
Ama ben size haddim olmayarak itidal
tavsiye ediyorum...
Çünkü; Bırakın Tıp, ziraat, mühendislik
fakültelerini, edebiyat fakültelerinden mezun olanlar bile “seher yeli türküsü”nü şerh etmeden, “mihrali”nin hikayesini, “drama köprüsü”nü bilmeden mezun
olacaklar okullarından.
Size itidal tavsiye ediyorum.
Çünkü; Tarkan konserinde alanı hınca hınç
dolduran kızlı erkekli kalabalığın arasında, Tarkan'a yakın olma 'kızıl
elma'sıyla birbirlerini ezme pahasına birbirlerinin üzerine çıkarak haykıran
Türk kızları "Kırmızı Gül"
türküsü'nü şerh etmeden asker anası olacak bu ülkede.
Size itidal tavsiye ediyorum.
Çünkü; Dükkan ehli sizin vasiyetinizi
yerine getirirken; birisi çıkıp: "utanmıyor musunuz kardeşim cenaze
başında saz çalıp türkü söylemeye!" diyecek ve sizin bir hayaliniz Türk
töresine kurban gidecek.
Ama siz yine de umutsuzluğa kapılmayın.
Bu fakir ne yazmadan anlar ne de yazandan. Elbette bu kutlu meclisin,
hocalarımın, ağabeylerimin ve sizin kıymetinizi bilen gençler gelecektir. O
gün, düşlediğiniz gibi bin yıllık şanlı Türk Toplumu'na
hizmet edeceklerdir.
(Bu yazı sizin; fakirin seviyesine inip
fakiri muhatap almanızdan doğan bir dertleşmedir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder