ÇAĞRI/Sibel KÖK

 
beş vakit kıyısında gezdiğim deniz
ateş nöbetlerine tutulduğum sevda
gelişini hasretle beklediğim nazlı yar!
boğazıma tıkalı düğümlerle anıyorum adını
ürperiyorum
sen herkese en uzak,
bir nefes kadar yakınsın bana
adını andıkça duyduğum bu ürperti hep
korku ve ümit arasında gidip gelmelerimden

Asr'ın gölgesine bıraktım sırtıma yüklediğim sabır yükünü
bir zamana erdim ki sorma
unuttum adımdan gayrı ne varsa
gel, dünya bir uzun yol
bir garip durak
dünya çetrefilli bir hikâye
dünya dert, dünya keder, dünya gurbet
ahh çatlayacak birazdan
bozkırda dört nala sürdüğüm atlar
seni bunca çağırdığım boşuna değil, yoruldum
ne olur gel
dünya bir uzun sefer
gel ey!
adını andıkça yüzümde beliren bu tebessüm
hep korku ve ümit arasında gidip gelmelerimden
...
/ve vakti geldiğinde
ve ferman verildiğinde
ve son göç başladığında
önü alınmaz bir gitmek kalır geriye.../




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder