Yıllar önce; hem de çok yıllar önce, Kahramanmaraş
Öğretmen Evi’nde “BİR VÜCUTTA İKİ BAŞ” kitabındaki şiirlerini okuyoruz Memduh
Atalay’ın; Mehmet Narlı getirmişti kitabı. “19 Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve
Edebiyatı’ndan arkadaşım” diyor Narlı. Bize Memduh Atalay’ı ve şiirini
anlatıyor uzun uzun…
İki-üç
gün geçmeden de Memduh Atalay’ın Kahramanmaraş’a tayin olduğunu öğreniyor ve
seviniyoruz. Bir gönüldaş kazanmıştık; şiir, türkü, çile ve dâva yolunda bir
yoldaşımız daha olmuştu. Memduh Atalay zaman zaman bizlere, yani bizim nesle
yoldaşlık etmiş olsa da, çoğumuz ondan bu yola, muhabbete, türkü’ye sanata,
edebiyata; en önemlisi de gönle dair talimler aldık. O’nun eşya ve hadiseler karşısında duruşuna,
bakıp, kendimize çeki-düzen verdik; âdemiyetimizi hatırlayarak halimizi gözden geçirip, ondan adamlıklar
talim ettik. İnsanlar arasında alışkanlık ve samimiyet olarak kullanılan
“gardaş” ifadesinin, Memduh Atalay tarafından içi dolu olarak kullanıldığını;
birine “gardaş” denilince, garındaşın olmadığı halde nasıl gerçek gardaşın
olabileceğini belledik Memduh Hoca’dan. Hiç darası olmayan samimiyetin tadını
aldık onun samimiyetinden ve gardaşlığından.
Memduh
Atalay’ın uzun bir aradan sonra, arkası arkasına yayınlanan iki şiir kitabının
müjdesini vermek için bu yazıya başlamıştım. Ancak Üstadın benim hayatımdaki
anlatılamaz değerinden, onunla ilk tanışma maceramdan başlamak istedim. Memduh
Atalay, nezaket gösterip iki kitabını da imzalayarak göndermiş fakire. Ben de
adıma imzalanan kitaplar ile ilgili yazma geleneğimi sürdürerek kitabın
sayfalarına daldım heyecanla ve muhabbetle.
“DÜNYA
HALİ” ve “HÂLCE” Memduh Atalay’ın bir arada çıkan şiir kitapları…
Kitaplar
“Fikir Teknesi Yayınları” arasında çıkmış. Memduh Atalay’ın aynı anda iki şiir
kitabı birden yayınlama hızı Aslında Fikir Teknesi Yayınları’nın hızından
geliyor. Birkaç cümleyle de olsa Fikir Teknesi Yayınevi’nden bahsetmeliyiz.
Yani Av. Haki Demir’den… Yani Fikir Teknesi Yayınları’nın yayın devriminden…
Yüze yakın kitabın yayınını bir-kaç aya sığdıran kahramanlardan bahsetmemek
olmazdı elbette. Onlarca fikir kitabı: Av. Haki Demir’in elliden fazla, Ahmet
Doğan İlbey’in yedi, Nuri Yıldız, Ömer Karayılan gibi birçok kıymetli yazarın
kitapları yayınlandı Fikir Teknesi Yayınları’ndan.
DÜNYA
HALİ/Memduh ATALAY (Şiirler) :
Kitap;
Fikir Teknesi Yayınları’nın 73. Fikir Teknesi Külliyat 70 ve Memduh Atalay
Kitapları serisinin ise 1. kitabı olarak yayınlanmış. Kitap 96 sayfa, güzel bir
kapak ve kitapta ilk olarak Ali YURTGEZEN Hocam’ın kaleme aldığı (bazı
dostlarımızı kıskandıracak olan) “ELDE VAR ŞİİR” yazısı dikkati çekiyor. Ali
Yurtgezen Hocamın ifadelerinden nasıl bir şairin ne tür şiirlerini
okuyacağınızı anlayıverince daha bir heyecanlanıyorsunuz. Kitapta yer alan 54
şiiri bir solukta okuyuveriyorsunuz. Kitabın sayfalarında daha ilerleyemeden
ARASAT şiiri ile karşılıyor sizi Memduh Atalay. Sohbetlerinde olduğu gibi gene
sallayıveriyor sizi. Dur! Sirkelen dünyadan! Öbür dünya! Arasat! Cennet!
Cehennem! Kendinize geliveriyorsunuz mısraları hazmettikçe. Hayatının her
noktasında olduğu gibi, mücadele, mücadele, hep mücadele… Dava, Müslümanlık her
noktasında, her zerresinde; güzelim boyası ile sizi de boyayıverir adeta…
Ve hep bulunduğunda
kaybedilen sır
Açmazlara girdi yürek kervanı
Kim yüreğini geç tutarsa dağların
Hiçliği künyesine yazan yabancı
Kışları başlayan soylu göçlerce
Siyahî bir nurdan ağaran gece
Yersizlikten yer kazanan biz
Çırpındık bir ömür kıyametlerce
Ayrılık gökleri doğuran perde
Bir ağaca kazıdığım ebedilik avuntusu
Dünyaya kefen bulunmaz diye
Ruhumu dağlayan ipeğin uğultusu
Yere ve yöne sığmayan boşluk
İnkarı deviren kırık belli karınca
Aşkı çarpanlara ayıran felsefe
Bir çaresizlik çığlığı donuk
Arasatta giyiniriz sükut ve sonu
Çırpınır sonsuza ayarlı cevher
Serin zamanların zevk şölenleri
Mısır mumyaları ki benimle beraber
Yalın yürek mecnunlarla yarenlik gibi
Huzuru emdiğimiz sevgi memesi
İnsanı temizler aşk yunağında
Arasatta beliren önder gölgesi.
Açmazlara girdi yürek kervanı
Kim yüreğini geç tutarsa dağların
Hiçliği künyesine yazan yabancı
Kışları başlayan soylu göçlerce
Siyahî bir nurdan ağaran gece
Yersizlikten yer kazanan biz
Çırpındık bir ömür kıyametlerce
Ayrılık gökleri doğuran perde
Bir ağaca kazıdığım ebedilik avuntusu
Dünyaya kefen bulunmaz diye
Ruhumu dağlayan ipeğin uğultusu
Yere ve yöne sığmayan boşluk
İnkarı deviren kırık belli karınca
Aşkı çarpanlara ayıran felsefe
Bir çaresizlik çığlığı donuk
Arasatta giyiniriz sükut ve sonu
Çırpınır sonsuza ayarlı cevher
Serin zamanların zevk şölenleri
Mısır mumyaları ki benimle beraber
Yalın yürek mecnunlarla yarenlik gibi
Huzuru emdiğimiz sevgi memesi
İnsanı temizler aşk yunağında
Arasatta beliren önder gölgesi.
Sonra
İç Hazırlı, Kıyamet, Musalla Kardeşler Şiiri Ölüm Provası, Hafız Şiiri, Babamın
Bavulu tekrar tekrar okuduğum şiirler oldu. Her şiiri okuyuşta geriye yaslanıp;
“Ne kadar bizden, ne kadar yerli ve ne kadar insanımıza dair” demeden kendimi
alamadım.
HÂLCE
/ Memduh ATALAY (Şiirler) :
Hâlce
de Fikir Teknesi Yayınlarından çıktı ve Fikir Teknesi Yayınları’nın 74. Fikir
Teknesi Külliyat 71 ve Memduh Atalay Kitapları serisinin ise 2. kitabı olarak
yayınlanmış. Hâlce 100 sayfa ve yine “DÜNYA HALİ” kitabının aynısı ve başka
renk tonunda güzel bir kapak…
HÂLCE
Kitabında da 54 şiir yayınlanmış. Dünya Hali kitabında yayınlanan şiirler ile
aynı dozda birer Memduh Atalay Şiiri…
Âdem
şiiriyle başlayan HÂLCE’nin beni en çok sallayan şiirini sunuyorum.
KEŞKE ŞİİRİ
Bendim aynalarda kuruyan ırmak
Gözleri namluya çeviren öfke
Ayrılıkta son söz, hazda ilk
Bitmemiş mektuplarım kitaplar arasında
Ruhuma hazlardan bir kemik
Değişmez kelimem: keşke
Hangi ırmağın sesiyim, hangi şiirin
Tih Çölünde dön dur bitmez yolculuk
Saçlarım bir tarih, ölüm tarih
Keşkesiz hayatın sırrı meleklerin
Ben dünya mülkünden geliyorum efendim
yüzler demir kütle, beton korkuluk
Sarışın korku şehir, ayartı panayırı
Eşyadan eşyaya değişen nöbet
Sokak et istifi kurnaz ve kaypak
Yeryüzü savaş alanı, kelimeler ürkek diye
Ki sıfatlar, roller ruhuma kement
Ey aşk kelimeler bıçak gece nöbetlerinde
Gidiyorum yolculuğun vaktidir
Kurşunlar beni buldu, bin bir vuruldum
Kadının saçlarına küsen güneşe
Bir masal bulur belki çocukluğum
Sükutum yağmalandı çokluk içinde
Bana ölmek, bana ikindi serinliği
Aşkın adı kaldı,aşığın resmi kaldı
Beni gören kalabalıklar hüzün görüyor
Çiğnenmiş çiçeklerde dünyayı tanımaktan
Gençlik rüyalarım hep yarım kaldı
Şehrin iskeleti tanık bekliyor
Toprağı öpüyorum gizli bilmediğim
Kelimeler doldur boşalt gece nöbetlerinde
Dağ kaçkını Ferhat'ım kelimelere sığınıp
Kararttığım aynaların arkasında ağlamaklı
Bu kaçıncı düşüş, kaçıncı inlediğim
Memduh
Atalay şiirlerini okurken, kendi yüreğindeki kıvrımlardan geçen patikaları,
eski ayak izlerine basarak yeniden yürüyormuşsun gibi hissediyorsun. Her şiirde
bu ben diyorsunuz. Bir sonraki şiiri okuyunca bu da ben; bu kitap tamamen ben
ve Memduh Atalay benim diyorsun şiirlerin sonunda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder