BALYOZ / Hasan KEKLİKÇİ


Çocukluğumda Pazarcık'ta bir demirci dükkanında çalışmıştım. Kalfalardan biri:

"Bana iş vermiyorlar" diyerek bir gün işe gelmemişti.

İkinci gün işe geldiğinde, eline kocaman bir balyoz verdiler. Örsün üzerindeki demire ilk vuruşunda balyozun sapını karnına vurdu. Niye iş vermediklerini o şekilde anladı.

"Bir Hocam"ın olduğu resimlerde yer alamamaktan şikayet etmiştim hep. Bu hafta çağırdılar, resmi çektirdiler: Yunus Abi, Hacı Ahmet, Ferhat ve Dr. Mehmet şahit ki; başka bir dünyadan başka bir şehre gelmiş gibiydim.

Dönüşte arkadaşları bırakacağım yerleri şaşırdığım gibi, evi bulmakta da zorlandım. Uzun lafın kısası; meğerse kaldıramayacağın balyoza sarılmaya-cakmışsın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder