MÜZMİN AĞRI / Memduh ATALAY













Dağdan geldim yanlız geldim
Keşke cepheden döndüm zamanlarında yaşasaydım
Kopan bacağımı kesilen kolumu
Bir de nemli gözlerimi gösterseydim
Belki daha erkek daha trajik
Ama mutlaka daha çok yakışırdı adıma
Belki o vakit
Gözlerin değneğim olurdu
Sesin kolumu tutardı kim bilir
Yetişirdi bir çaresiz aşk
İmdadıma

Bir yalnızlıktan geliyorum
Kırçıl bıyıklarım
Onlarca altı çizili mısra ve cümle
Keşke bir inzivadan geliyorum deseydim
Yani olsaydı yeryüzünde bir inziva imkanı
Saçlarıma bakar ağlardın kim bilir
Tahin pekmez yağ bal dürerdin sıcak ekmeğe
Ye de kendine gel çabasında
Bir ağaç en kuru damarından su alırdı o vakit
Dökerdi kuruyan tüm yaprakları
Yeniden dalgalanırdı kim bilir saçlarım da

Dünyanın tam ortasından geliyorum
Onlarca ses yüzlerce zımbırtı
Bir lokma bir hırkadan gelmek yakışırdı adıma
Yokluğun ve varlığın ötesinde bir ahenkle
Hiçlik makamında mesela
Ya da anne duasındaki
İtin oldum ürüyorum Ya Rabbi makamında
O mahviyet içerisinde
Bilmeden tasavvufi remizleri
Koca karı imanında kalarak
Dünyayı dünyalıkları dünyaya sığmayanlara bırakarak
Bir sepet içinde elma değil çay dolu
Bir yanında sepetin
Rayihalı tütün dolu
Paket mesajlar
Hazır gıdalar
Kiralık roller arasında
Bu hayal ile çalıyorum kapını
Hangi mavilik hür
Hangi belde bir nehri dur ile mahdut bilmem
Bildiğim
Dünyadan geliyorum
Eyvah
Vayh
Vayh
Vayh!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder