ZEYTİN GÖZLÜ BİR ÇİÇEK GÖLGESİ/Fazlı BAYRAM










ak saçlarının yanı sıra bir de cümbüş...
helvası ve yemenden kalma yası...
çivilerce bir platonik acının
tahtaya iz düşümleri

bana kalan dünyaların
son deliğinde zurnalarının
mızrap değmemiş bağlamalar
saçlarından salınır
kar beyaz yaprakların
orta yerinden kesilen bir beden
bana demeden sakın gitme
ne diyeceksen de ölümle burun burunayım
intihar kokuyor baktığım her şey

bana kalan dünyalardan avareyim
havralardan ve kiliselerden sonra
yine sana bakar şaşı gözlerim
harmanlara serdettim sularımın sırlarını
bana kalan dünyalarda işim yok

‘’gel otur yanıma benim sevdiğim
ayrılık mı olur harman zamanı’’

ıslanmamış rüzgarlar var sırtımda
kahrolsun etten kemikten putlar
bana kalan dünyaları sana sunmuştum
sana ne desem boş
acıma hissin olmasa belki
yalvaran gözlerle bakmayacağım artık
sövdükçe kınıyor seher yelleri tahsilimi
çağırsan da gelmem dağlarına
platonik bir merhamet kıssası bu çünkü
ne sabır var içinde
ne bir eğer; uçarı atlarının
ne de hurma diye sunulan cellatların
ecel sevdaları
sonra davullar
bavul dolusu davullar
çengilere bayram bu gün
“aptal aptal bakmayın oynayın hadi”

diyorum ki sana söyle bir şeyler
söyleme anasını sattığımı
söylemezsen söyleme
ben de söylemem artık
ne olacaksa söyleyince sanki.

kahrolsun etten kemikten putlar
reddolsun bana kalan dünyalar
imreniyorum intihar edenlere

       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder