Panzehir / Fazlı Bayram


“korktuk emmi
önümüzü göremeyince afalladık
kandiliniz sırladı kendini sandık
oysa hep aydınlıktı yol/umuz
sizi toprağa güneşe çağırsa da bağınız
kalp ayarımız yoldadır
yolda olmak bana varmaktan iyi
iyi ki yol var
yoksa ben yatarım herkes gibi






gel üstünü başını yırtıp

sağa sola koşarak umut olma düşmana

iç bu şerbeti ki kızılcık derler adı böyle

karışır kanına can

sen yine bulaşma millete işine bak

bu olan biten bu yalnız sen kendin

ister feryad et ister avun

kaçadabilirsin fark etmez ama durum bu

 

cumbasız evlerde büyüdük salça kokar bir mevsim

başka mevsim buz gibi sokaklar

çerçi kamyonları çalışmaz vitese vurmazsan yokuşta kışın

mahalle bu camisi de var tabi

minaresinde ezan rahlesinde cüz okuturlardı

şimdi merkez hepsini hallediyor o işin rahle yok sıra var içerde

hem bir ay yetermiş yaz tatili çok uzun

 

derken çocuk kalplerimizle komşu kızı seçerdik o zaman aşka yol

benimki sühendan arifinki cansimit

ağır imtihanlar geçerdi içimizden o yaşta bilmezdik

 

sonra bir bakmışsın herkes büyümüş sen de içinde ben de bir ben

düşe kalka yorgun bulursun kendini

yeniden

yeniden başlarsın

bazen de  hiç hevesin kalmaz

vurur ensesine feleğin çıkarsın işin içinden

kendi zehrini kendin içer ölürsün

hem bin kere ağız dolusu

hem cellada artistlik yaparak

 

ben vaz geçmeden bitmeyeceğini biliyor olmalısın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder