Güneş, dedi L, Aşk mıdır?
Gözlerini göğe doğru yoğunlaştırıp, güneşi
tekrar
içine akıtınca M:
Evet,
dedi.
O, karanlığı içen bir aşk ateşidir; bakanı
yakar, baktıkça içine dolan kor pişirir ruhu ve o ruh temizlenmiş olarak tekrar
baktırır âleme.
O zaman başlar varoluş mülahazası.
İç evindeki dağınıklık o zaman toparlanır,
vakit gelir kıvrılır kalbine ve yeni bir bakmak başlar gözlerin olmadan.
Bakmak görmene engel olmayan bir ayna olur ve
hep o sır ile bakarsın dünyalara.
Ölmeden önce ölmeyi o zaman bilirsin, dedi ve
sustu.
L sustu; susmakta konuşmaktı.
Güneş sustu;susmakta ışıtmaktı
Kuşlar sustu; susmakta uçmaktı.
Kalp sustu; susmakta çarpmaktı.
Rüzgar sustu; susmakta esmekti.
Ve L, gözlerine bakıp M’nin, ne kadar derin
bir yağmur saklıyorsun içinde, o yağmur söndürmüyor mu o ateşi, dedi.
M,
önce ruhunu yak ve yok ol içinde; aşk ile piş ve bedenini,
taranışlarını,taşlarını, yalanlarını, eşyalarını erit. İşte ondan sonra insan
yanlarına değsin yağmur. O, artık bir rahmettir, dedi.
L, suskunluğunu bir tebessümle süsledi.
Göğe baktı.
İçine güneş toplamaya başladı.
Yağmur başladı.
M, toprağın dilini çözmek için kapattı
gözlerini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder