Çiçekli basma fistanımız vardı,bir de susma hakkımız.
Ne yorulduk ,
ne dinlendik-
yoktu kendimize vaktimiz.
Çamaşır suyuyla çitiledik,
soldu gitti hayallerimiz.
Sabrımızdı akan,
gözlerimizden,
Yanağımızda kurudu talihimiz.
Yavru muyuz,
ana mıyız?
Varmıydı ki bir adımız?
Cennet mi ayağımızın altında,
biz mi ayaklar altındayız?
Sahi, dünya kim içindi?
Kaç bucaktı, ne biçimdi?
Kim vercek hesabını,
geçen ömrümüzün şimdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder