MERMİ KALMADI EVLADIM/Mehmet Muharremoğlu

Dedem’e rahmet ve Fatiha dileklerimle…

 

Bir gün yine “tatbikat var, bölükler hazırlıklarını tamamlasın” dediler. İkinci Cihan Harbi patlak vermişti. Her Allah’ın günü harpte gibi tatbikat yapıyorduk. Hazırlıklar tamamlandı. Tatbikat günü geldi çattı. Takımlar, bölükler toplandı. Çukurova’nın düzüne bir tümen asker yığıldı. Piyadeler yerini aldı. Süvariler, Ceyhan ırmağının kenarına belli duraklar mevziler tespit ederek dizildiler. Topçu birliği olarak biz de toplarımızı vadinin yukarı yamaçlarına doğru çıkardık. Topları altında kızaklı arabalarla dağın yamaçlarına kadar çıkarır orda mevzilenirdik. Kumandanların dediği şekilde kamufle ettik, toplarımızı sabitledik, namluları yağladık, beklemeye başladık.

Evvela piyade girdi çatışmaya Çukurova’nın düzünde. Ardından süvarilere emir verildi, onlar tozu dumana katarak dahil oldular hengameye. Aşağı ovada göz gözü görmez oldu. Topçular ağır adamlardır oğlum, savaşın seyrine göre en son sahaya topçular çıkar. Bir de çıktılar mı önünde beli benzer birlik duramaz.

Aşağıda piyade, süvari birbirine girmişti. Bizim görevimiz, ovanın öbür ufkundan giriş yapan topçu birliğini imha etmekti. Sıra bize yani topçulara gelmişti. Evvelden toplarımızı kumandanların işaretlediği yerlere mevzilemiştik. Mermileri topun ağzına sürmüş pür dikkat emir bekliyorduk.

Ali kumandanın tok sesi mevzinin öbür başından gürledi:

Dikkat! Topçu birliği! Bütün takımlar silah başına!

Dane müsademeliiii!

Topçunun en mühim komutu buydu evladım! Dane müsademeliiii!

Namluları verilen koordinatlara göre ayarlayın demekti. Nişancılar ellerinde ölçüm aletleriyle namlulara sağa sola, aşağı yukarı manevra yaptırdılar. Gerekli ayarlamalar yapıldı. İkinci emir geldi!

Nişan aaaal!

Birazdan gümbürtü kopacak hazır ol. Bu emirle beraber verilen hedeflere nişanladık topları. Dikkat et evlat, korkma. Birazdan cayırtı kopacak.

Ateeeeşşşş!

- Güüümmm

- Zoooommmm

Namlular aşağı ovanın ilerisindeki tepeleri dövmeye başladı. Topçu birlikleri verilen hedefleri bir bir vurmaya başladı.

Güüümmm – Zoooommmm

Dedemin her gümlemesinde top mermileri sanki büyük odadaki tandır ocağına düşüyor, ocakta yanan çam kütüklerinde çıtırtılar artıyordu. Mermiler Çukurova’da değil de bizim evin damında patlıyordu. Sesi gürdü dedemin. Sert adamdı. Evden seslenince Yukarıoba’nın Uzuntarlasında Güççük emmi ses verirdi. Sanırdın aradaki caminin çatısı yerinden kalkıp geri konacak.

Güüüümmmm

Zooooommmmm

Bütün takımlar sırayla bütün hedefleri tam isabetle vurmuşlardı.

İkinci atışlar için emir geldi!

Topçu birlikleri! Mermi süüürrr!

Dane müsademeliiiii!

Nişan aaaallll!

Ateeeşşş!

Güüüümmmm

Ateeeşşş!

Zooooommm…

Ovada piyade süvariye karıştı. Mermiler vızır vızır havada uçuyor, top mermileri süvariyle piyadenin üstünü aşıp karşı ufuklarda patlıyordu. Piyadeler kaçacak delik aramaya başladılar. Süvariler atları zaptedemez oldu.

Hamit, atını Ceyhan ırmağına sürdü. Sılada sevdiği varmış. Kara sevdalıydı. Hamit’in sevdasını bütün tugay bilir, herkes ona hürmet ederdi. İkide bir firar etmeye kalkardı Hamit. Gene Ceyhan ırmağının ortasına doğru gidiyordu atıyla.

Süvarilerin kumandanının tiz sesi mermi vızıltılarının arasında çınladı:

Hamiiiit, geri dön Hamiiit! Gözleri donasıca Hamit, geri çevir atını!

Hamit ora derin, geçemezsin, boğulursun. Geri dön Hamit, firarını yazdırma bana!

Hamit bir müddet suyun içinde mücadele ettikten sonra cesaret edemez geri dönerdi. Kumandan gözlerini devirir geç yerine gözleri donasıca, gözüme görünme derdi.

Dede bir daha top atsana!

Mermi süüüür! Dane müsademeliiii Nişan aaaallll! Ateeeeşşşşş! Güüüümmm Zoooommmmm!

Dede n’olur bir daha at!

Akşam yemeklerinden sonra dedeme askerlik hatıralarını anlattırırdım. Topçu bataryasının tatbikatlarını canlandırırdı dedem. Her akşam, uyumadan evvel dedemin top atışlarını defalarca dinlerdim.

Dedem anlatmaya başladığında kendimi eski zaman harplerinin birinde düşmana hücum ederken bulurdum. En çok top atışları hoşuma giderdi. Dedemin gür sesiyle verdiği komutlar, mermi seslerini taklidi, tatbikatı canlı gibi seyretmemi sağlardı. Burnuma barut kokuları gelirdi. Dedemin her gümlemesinde evin duvarları ayağa kalkar geri otururdu sanki. Mermiler ya evin damında ya da direklerde patlardı.

Ninemin, babamın teyzesinin Alicik masalları da vardı ama ben en çok demenin top atışlarını severdim. Çoğu zaman top atışları arasında uyurmuşum. Kış gecelerinde ocağın etrafına kümelenince dedeme top attırmayı adet edinmiştim.

Dedemin top atışları, gür sesi, tatbikatı canlandırışı hayal dünyamda girdiğim bütün savaşlardan galip çıkmamı sağlardı. İlerde ben de topçu olup düşmana galebe çalacağım diye düşünürdüm. Türk askerinin kahramanlığını dünyaya bir kere daha ilan edecektim. Türk askeri girdiği bütün savaşları kazanır oğlum derdi dedem. Her mermi patlayışında dedemle birlikte hedefleri ben de vurur mutlu olurdum. Dedem tatbikatlarda üstün gayretinden dolayı kumandanlarından takdir almıştı.

Dört beş yaşlarındaydım. Bir kış dedem hasta oldu. Büyük odada yatak serdiler. Dedemi oraya yatırdılar. Bir müddet sonra dedem hiç kalkmaz olmuştu. Günler geçiyor dedem iyileşmiyordu. Komşular evimize geçmiş olsun ziyaretine gelip durumunu sormaya başlamışlardı.

Artık top attıramıyordum dedeme. Hasta olduğu için bir şey diyemiyordum. Yatağında sessiz sessiz yatıyordu. Komşular dedeme top attırarak uyuduğumu, askerlik hatıralarımı dinlemeyi sevdiğimi biliyorlardı.

Dedem artık hiç konuşmaz olmuştu. Yemek bile yemiyordu. Üzülüyordum ama yanına gidip konuşmaya da çekiniyordum.

Anam “hiç söylemiyor edem gayrı” dedi soran komşulara. Mehmet abi, “Fatik abla, belki Mehmet yanına varırsa belki bir kelime bir şey söyler” dedi. Bana da “haydi dedene top attır da dinleyek” dedi. Ben ilk önce itiraz ettim, çekindim ama dedemi haftalardır yakından görüp konuşturmamıştım. Top atışlarını da özlemiştim doğrusu. Komşu abilerin zorlamasıyla razı oldum.

Köşede yer yatağında yatıyordu. Biraz yükseltmişlerdi yatağını üşümesin diye. Yanına yaklaştım.

Dede, dede beni duyuyor musun

….

Dede bana top atsana!

Güç bela bana doğru döndü.

Dane müsademeli

Nişan al

Ateeeşş

Güüüümm

Sesi zayıf çıkıyordu. Bir mermi attıktan sonra sustu dedem.

Dede nolur bir tane daha top at!

Biraz durdu. Su verdiler bir yudum.

Mermi kalmadı oğlum!....

Dedem ondan sonra bir daha konuşmadı. Son mermisini de benim için atmıştı.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder