Nehirlik/Mustafa Alper Taş



dudakları büyük sözler için
ve dişleri nice bayramlık lezzetlerden
geçmiş şairler içinde
yüreği güpür güpür
kuşlar gibi hafif
ey uçmakta olan
 
acımız şimdi betonlarla
durdurulan bir deniz kadar yeşile bulaşmış
kendisinden hiçbir şey istenmeyen
eller içinde
yorgun
 
kara bir duruşa tutulduk
ne ileri ne bakır taslarında kurumuş ninelerin
bir yaprak gibi dirençli
sevgiye
ninelerin
mavi gözlerinde başlar
sabah
 
eve bir gelin gelmekte
gümüşler parıldamakta
duvarda bakıp geçmiş resimleri
rızkın buğdaya benzediği
ve soluk acılı
günlerin
bu makas demirimizdir
bu kapı örtülür akşamları ciğerimizde
duyarız birimiz ölmüş
ağlarız yırtılmış kollarıyla annenin
yara
sokulur
biraz daha içeri
 
boyun dalında
güneşe bakmamak için
verilmiş dalında boynun
bir nefes gibi
yavaşlar
hatıran


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder