“Ya annesi
ölürse!” diye kaygılar kaplar içimi
Seçimi
babalara kalmış
Sönük renkli
saç tokalarıyla dolar dünya
Öksüz kızlar
büyüten ninelerden
Hüzün abidesi
dedelere kadar
Yaşanan acılar
çöreklenir kalır yüreğimde
Ansızın biter
anneyle süslü, kocaman bir rüya.
Minicik
kızların minicik omuzlarında
Kocaman
yükleri görür de yanarım
Kırk annesiz
kız, kırk gece açıp göğe ellerini
Haykırsalar
acılarından yanan kalpleriyle
Sallarlar mı
dünyayı, hatta arşı bile
Diye söze
başlayıp, haykırabilirim dağlara
Oysa bırakmaz
beni ifşası zor kahrım
Hülyalara dalarım,
acılarla dolu hülyalara
Kendi
kurduğum hülyaya kendim kanarım.
Annesi ölünce
kızların, babası da ölür
Bir defter
acılarla birlikte dürülür
Sisler kaplar
her yanı ve karanlık
Kız kendi
halinden bile yorulur
Ve hali: Kızı
olmayan babalar gibi olur
Saklanır her
şey, üstüne örtüler örtülür
Örtülenleri
sadece öksüz kızlar görür
Annesi ölünce
kızların, babası da ölür.
Ninede bir
telaş, tutunmak ister ha bire
Aniden çeker
mezara uzattığı ayağını dede
Hem de bir
doğruluş ki kendisi bile şaşırır
Kıza yetmez,
olmadık şeyleri verseler de
Hep sayıklar
bütün azaları: “Annem nerede?”
Yutkunur da
dedesi ninesine bakar kızın
Açar ninesi
ağzını haykıracakmış gibi ansızın
Gene de cevap
bulamazlar sorusuna kızın
Bin bir melek
bin bir yerden çığrışır
Kaynar da
yüreği kızın ateş gözlerine ulaşır.
Bir kazan
kaynar içinde gözlerini yakar kızın
Melekler
gelir geceleri yüzüne bakar kızın
Kız için
anlamı yoktur artık hiçbir yıldızın
Bir isyan
başlar cümle azalarında ansızın
Acısı
bitmesin ister yüreğinde ve anne hasreti
Bitmesin, hatta
artsın, kavursun ister içini
Niçini yoktur
artık hiçbir ağıdın
Acıtan ne
varsa yüreğini toplamak ister
Anneyi
andıran ne varsa koklamak ister.
“Akabe
yetimleri” diye başlamadım daha söze
Belki o zaman
canım çıkar da kalırdım ortada
Hangi ağıt
acı, hangi ağıt şifadır göze?
Acı ve şifa,
milletçe karışmış özümüze
Ağıtlardan
türkülerimize kadar acıdır
Çanakkale,
Mekke, Medine ve Yemen’de
Ağıtları
yakanlar bile anadır, yardır, bacıdır
Hüzün,
taşımadan edemeyeceğimiz kutlu sancıdır.
Bunca acıdan
mıdır bir kız çocuğu görünce
“Ya annesi
ölürse” diye korkulara kapılmam
Hep böyle
yaşadım ben hayatımı ömrümce
Acıya dayanırım
da acısızlığa dayanamam
Allah’ım
milletimdeki bu gen hiç bitmesin
Bir öksüz ve
yetim gören her yürek titresin.
Ey kalbim! Yaltaklanma
asla sevince
Senin en
ileri sevincin hüzündür
Ansızın
acılar yüreğine gelince
Sırrını ele
verecek olan yüzündür
Aldırma
karanlığa yıldızlar senin gözündür
Acısız başlayan
gece ise gündüzündür.
“Ya kızları
ölürse annelerin” diye
Korkmaktan
bile korkarım
Ey kalbim!
Yeter! Uğraşma benimle
Cümle acıları
toplar, yüreğimle birlikte yakarım
Ağlarım
şimdi; zaten budur halim
Ey gözyaşı!
Bırakma, ben bırakmam seni
Melalim yok,
gönlümdür melalim
Acı türküler bile
kesmez oldu beni
Ağıtlara gark
olmuş yüreğim.
Ne anneler
kızların ne de kızlar annelerin
Acısını
yaşamasın, ben yaşarım onlar için
Cümle arabesk
şarkılardaki hüzünlerin
Hüznünden
benim için hüzünler seçin
Ne anneler
kızların ne de kızlar annelerin
Acısını
yaşamasın, ben yaşarım onlar için.
Yüreğine sağlık Hasan abim.
YanıtlaSil