DOLUNAY ŞİİR ŞÖLENİ

17. Dolunay Şiir Şöleni oldukça muhteşem geçti.
 
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde Türk Şiiri’nin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç paneli ile başlayan şiir şöleninin akşamki bölümünde de şairler şiirlerini okudular.
Program açılış konuşmaları ile başladı ve ilk olarak kürsüye Şair ve Yazar Bahaettin Karakoç geldi.

Bahaettin Karakoç şiir yazmaya 9 yaşında başladığını ifade ederek: “ Her şeyin bir sevdası vardır. Şiirin de sevdası aynıdır. Şiir bir gönül oyunu, gönül avuntusu, oyuncağı değildir. Şiir kendi dalında bin bir ilim dalıdır. Ben şiire başladığımda ilkokul 3. sınıfa gidiyordum. O zamanlar şiirlerim dergilerde yayınlanıyordu. Ciddi bir şekilde ise 1942’de 12 yaşındayken Behçet Kemal Çağlar’ın gazetesinde yayınlandı. Aynı yıl şiirim Memleket Şiir Antolojisi’ne alındı. Bu hevesle ben kalktım, o zamanın magazin dergilerinden Yedi Gün vardı. Behçet Kemal Çağlar ve Nihat Sami Banarlı’nın ortak yönettiği bir dergiydi. Oraya da şiir gönderdim. Gerçek anlamda şiirin ne olduğunu bilmiyordum. Ne pratiğini ne de teoriğini 15 gün gibi sonra dergi elime ulaştı. Açtım, baktım ki Sedat Simavi şiirimle ilgili bana şunları yazmış ; “Sayın Bahaettin Karakoç, zengin bir hayal dünyanız var.heceyi iyi kullanıyorsunuz Çalışırsanız çok iyi bir şair olusunuz..” Vay ben şair değil miyim ? Bana hakaret mi ediyorsun ? diyerek sinirlendim. Kendime mesele yaptım. Tepelerde dolaşıyorum, dağlara bakıyorum, bulutlara bakıyorum ve dolu dolu konuşuyorum. Duyan da yok, işiten de yok, telkin eden de yok. Kendi kendime düşündüm ve açtım ellerimi Allah’a yalvardım. Dedim ki ; “Yarabbi, beni küçük görüyorlar. Ben büyük bir şair olacağım, bana güç ver. Sana söz veriyorum; senin rızanın dışında şiir yazmayacağım" Şeklinde güzel ve eski günlerini yad eden bir konuşma yaptı.
Bahaeddin KARAKOÇ konuşmasında; bir nevii şiir poetikasının ip uşlarını da vermiş oldu.



***

17. DOLUNAY ŞİİR ŞÖLENİ YAPILACAK

Geleneksel Dolunay Şiir Şöleni'nin 17.si yapılıyor bu sene. "Şiiri ayağa Kaldırmak" sözü Bahaddin KARAKOÇ'a aittir. İnanıyorum ki;Kahramanmaraş'ta şiir yine ayağa kalkacak. 8 Haziran Cumartesi günü saat 14'de Türk şiirinin Aksakalı Bahaddin Karakoç Konuşulacak. Akşam 20.30'da ise ŞİİR ŞÖLENİ var. Hadi şiirin ayağa kalktığı anda sizde orada olun ve bu güzelliğe şahit olunuz.


***
 İŞTE BENİM BUGÜNKÜ DÜŞÜNCEM/
Bahaettin KARAKOÇ
Şeref Misafirimiz
Düşünürken yaşadığımın farkındayım, düşüncelerim yoğunlaştıkça kanatlanıyorum. Düşünceyi seyipleyip oluruna hamak kurar üstüne uzanırsam, tandırın üzerindeki kızgın saca damla damla dökülen sular gibi çıtır çıtır sıçrayıp duruyorum. Özgül ağırlığım aşınıyor, üzerime yük binmiyor ama ayaklarıma pranga vurulmuş gibi oluyor, iç-dinginlikten paslanan av tüfeğimin kurşunları hedefe varmadan patır patır dökülüyor...

Şimdi ne mi düşünüyorum?

Seslendireyim; dünyanın kirlendiğini, siyasetin çok yozlaştığını, özelleştirmenin bir yağmacılık olduğunu, yeni ulusalcılığın bir kozmopolitlik olduğunu, sanat-edebiyat çerilerimizin maymunlaştıklarını, dilimize darbe üstüne darbe vurulduğunu, bir zaman mangallarda kül bırakmayan islamcı şairlerimizin aniden çark edip din değiştirmeleri, şairlerimizin erotizm göletlerinde çamur banyoları yapmalarını... Taklitçiliği, gerçekçiliği, modernizimin, yabancılaşmaktan, uydulaşmaktan ve paganizmin çağdaş uzantısı olmaktan öte bir şey olmadığını...

Daha sayayım mı?..

Bence gerek yok.

Kütahya'dan İstanbul'a, Bağdat'tan Yemen'e kahve fincanları, albenili porselenler taşıyan bezirgân Rüstem ağanın boyunları çıngıraklı, sırtları yüklü katırları çoktan ürkmüşlerdir...

Hiç birisini umursamıyorum.

Diyorum ki, kula kulluk yaparak, nefsini aşağılayarak, yalanla yalakalıkla haramdan gıdalanarak yaşamaya şartlananlar, benim has bahçemin siyeçlerine tüylerini dökmek için kaşınmasınlar. Benim has bahçemde ancak ben, benim sevgilim, benim sevdiklerim oturur, gezer, çiçeklerle konuşur, âlemleri âlemlerin Sahib'iyle seyran ederiz. Selam ve sevgilerimle!...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder