DÜKKÂN MEKTUPLARI-12 / Ahmet Doğan İlbey


Dostların Hasretiyle…

Türklüğü Türklerden daha iyi idrak eden, “Nerelesin?” diye sorulduğunda “Anadolu’nun Somali kasabasındanım” diyen ve simsiyah çehresinden nur saçan güzel dost, şirin dost milletin numunesi Somalili Mahmud İstanbul’dan şehri- Maraş’a geldi, Fikir Dükkânı’mız gülzar oldu. Sonra da memleketi Somali’ye doğru yola çıktı.

Bir zamanlar ateşli bir Dükkân müdavimi olan Oflu Süleyman nam Süleyman Kılıçbay’ın selâmını getirdi ve onun bu fakir için şöyle dediğini söyledi: “On üç yıldır bu milletliydi, şimdi Türk milletinden oldu...” 

Canı sağ olsun. Onun zarfları, nükteleri, aleyhleri gönlüme şifadır…

Kaç cumadır içimde bir hüzün var; dost hüzündür bu… Dükkânın iki değişmez temeli olan İsmail Göktürk ve Tayfun Göktürk dostlarıma, maddî gurbette olan Ali Hocam’ın biz şâkirtlerini ne zaman sevindireceğini ne zaman sıla-ı rahim edeceğini sorduğumda, bildikleri hâlde cevap vermiyorlar. Hüznüm bundandır.

Gıyabında bu fakire “Anam” diye hitap eden, Sivas’ın fikirli soğuğu gibi fikirli şair Memduh Atalay dostum çok zamandır şiir yazmıyor. İçimde bir şeylerin eksikliğini hissetmem bundandır.

Üdeba’dan Mehmet Raşit Küçükkürtül dostumuzun mânevî cezası ikiye katlandı. Çünkü iki cumadır fikir Dükkânıyla hemhâl olmuyor. Keza iki cumadır Dükkân’da “yok yazılan” ve tâtil yaptığı söylenen Enver Çapar dostumuzun da cezası iki oldu.

Gönlümden azat edilemez dostum Hasan Ejderha da cuma sohbetlerinin birkaçına katılmadı ama ona ceza yok. Çünkü o dost ilk göz ağrımdır.

Dükkân müdavimliğini aksatmaktan dolayı geçmişte bir hayli cezası olan Mehmet Yaşar dostumuz son haftalarda Ayntab’a mecburi seyr ü sefer etmesine rağmen gecenin ortasında Fikir Dükkânı’na duhûl etmeye başladı ki takdir ettik. Onun takdir edilecek arkadaşı Murat Can Yıldız da dağların, koyakların arasından ve şantiyelerden koşup geliyor Dükkâna gecenin ortasında.

“Şehir göçebesi” dediğim namlı ve “azat kabul etmez” bir Dükkâncı olan H. Ahmet Eralp dostumuza evlenince bir haller oldu. İki defadır Cuma günü gündüz Dükkânın civarına kadar gelip, Cuma gecesi sohbetlerine nail olamıyor. Vay yalan dünya! H. Ahmet Eralp bu vaziyete düşerse Dükkânın istikbâli kimlere emanet edilecek.

Türküdar Fazlı Bayram dostumuzun dediğine göre Cuma günleri düğün takip eden kibar dost Mehmet Âkif Şen ile kadîm dostlarım Hasan Keklikçi ve Mehmet Yılmaz uzun zamandır Cuma sohbetlerine gelmediklerinden “müstâfî" sayılacaklardır. Buna çok üzülüyorum.

Hâsılı, Genç Dükkâncılardan tercümanım, gönül dostum, fedakâr insan Ferhat Ağca kaldı yanı başımda. Dükkân çavuşları Mustafa Cihan Alliş, Melih Erdem ve Ökkeş dostlarımız Cuma Kapısı’nı erkenden açıp, fikirli çayı ocağa koyan ikinci kuşağın en sâdık numuneleridir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder