Dostların Hasretiyle…
Türklüğü Türklerden daha iyi idrak eden,
“Nerelesin?” diye sorulduğunda “Anadolu’nun Somali kasabasındanım” diyen ve
simsiyah çehresinden nur saçan güzel dost, şirin dost milletin numunesi
Somalili Mahmud İstanbul’dan şehri- Maraş’a geldi, Fikir Dükkânı’mız gülzar
oldu. Sonra da memleketi Somali’ye doğru yola çıktı.
Bir zamanlar ateşli bir Dükkân müdavimi olan Oflu
Süleyman nam Süleyman Kılıçbay’ın selâmını getirdi ve onun bu fakir için şöyle
dediğini söyledi: “On üç yıldır bu milletliydi, şimdi Türk milletinden
oldu...”
Canı sağ olsun. Onun zarfları, nükteleri,
aleyhleri gönlüme şifadır…
Kaç cumadır içimde bir hüzün var; dost hüzündür
bu… Dükkânın iki değişmez temeli olan İsmail Göktürk ve Tayfun Göktürk
dostlarıma, maddî gurbette olan Ali Hocam’ın biz şâkirtlerini ne zaman
sevindireceğini ne zaman sıla-ı rahim edeceğini sorduğumda, bildikleri hâlde
cevap vermiyorlar. Hüznüm bundandır.
Gıyabında bu fakire “Anam” diye hitap eden,
Sivas’ın fikirli soğuğu gibi fikirli şair Memduh Atalay dostum çok zamandır
şiir yazmıyor. İçimde bir şeylerin eksikliğini hissetmem bundandır.
Üdeba’dan Mehmet Raşit Küçükkürtül dostumuzun
mânevî cezası ikiye katlandı. Çünkü iki cumadır fikir Dükkânıyla hemhâl
olmuyor. Keza iki cumadır Dükkân’da “yok yazılan” ve tâtil yaptığı söylenen
Enver Çapar dostumuzun da cezası iki oldu.
Gönlümden azat edilemez dostum Hasan Ejderha da
cuma sohbetlerinin birkaçına katılmadı ama ona ceza yok. Çünkü o dost ilk göz
ağrımdır.
Dükkân müdavimliğini aksatmaktan dolayı geçmişte
bir hayli cezası olan Mehmet Yaşar dostumuz son haftalarda Ayntab’a mecburi
seyr ü sefer etmesine rağmen gecenin ortasında Fikir Dükkânı’na duhûl etmeye
başladı ki takdir ettik. Onun takdir edilecek arkadaşı Murat Can Yıldız da
dağların, koyakların arasından ve şantiyelerden koşup geliyor Dükkâna gecenin
ortasında.
“Şehir göçebesi” dediğim namlı ve “azat kabul
etmez” bir Dükkâncı olan H. Ahmet Eralp dostumuza evlenince bir haller oldu.
İki defadır Cuma günü gündüz Dükkânın civarına kadar gelip, Cuma gecesi
sohbetlerine nail olamıyor. Vay yalan dünya! H. Ahmet Eralp bu vaziyete düşerse
Dükkânın istikbâli kimlere emanet edilecek.
Türküdar Fazlı Bayram dostumuzun dediğine göre
Cuma günleri düğün takip eden kibar dost Mehmet Âkif Şen ile kadîm dostlarım
Hasan Keklikçi ve Mehmet Yılmaz uzun zamandır Cuma sohbetlerine gelmediklerinden
“müstâfî" sayılacaklardır. Buna çok üzülüyorum.
Hâsılı, Genç Dükkâncılardan tercümanım, gönül
dostum, fedakâr insan Ferhat Ağca kaldı yanı başımda. Dükkân çavuşları Mustafa
Cihan Alliş, Melih Erdem ve Ökkeş dostlarımız Cuma Kapısı’nı erkenden açıp,
fikirli çayı ocağa koyan ikinci kuşağın en sâdık numuneleridir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder